Page 564 - SİNCAN TARİH VE KÜLTÜR ATLASI
P. 564

TARİHİ ŞAHSİYETLER





                      Sincan ilçe coğrafyasında Anadolu Selçukluları döneminden itibaren
                  Fâtıma Bacı, Ahî Mahmûd ve Şeyh Bahşayiş gibi şahsiyetler yaşamış, zâ-
                  viyeler (tekke/dergâh) kurarak Oğuz boylarının iskânına öncülük etmiş ve
                  bölgeyi şenlendirmişlerdir. Ayrıca Kurd Şeyh bölgede bir müddet yaşamış
                  ve daha sonra Sivrihisar tarafına hicret etmiştir. Bu tarihi şahsiyetlerin va-
                  kıfları hakkında daha önce bilgi verilmiştir. Bu bölümde kısaca biyografile-
                  rini sunuyoruz.

                      FÂTIMA BACI

                      Fâtıma Bacı, XVI. yüzyılda yaşamış ve “seyyid” nesepli bir veliyyedir.
                  Tarihi kaynaklarda hayatı ve kişiliği hakkında fazla bilgi bulunmamakta-
                  dır. Hacı Bektâş-ı Veli “Velâyetnâme”sinde Fâtıma Bacı hakkında şu men-
                  kıbe nakledilmiştir:

                      Hünkâr  Hâcı  Bektâş-ı  Velî,  Anadolu’ya  yaklaşınca  manâ  âleminden
                  Anadolu erenlerine selâm verir. Selam verdiği anda elli yedi bin Anadolu
                  ereni hazır olup gözcüleri de Sultan Karaca Ahmed’dir. Hünkâr Hacı Bek-
                  tâş’ın erenlere selam verdiği Sivrihisar diyârından Seyyid Nûreddîn’in kızı
                  olan Fâtıma Bacı’ya malum olur. Hemen ayağa kalkarak, Hünkâr’ın varlığın-
                  dan yana yönelir, elini göğsüne koyar ve “Allah’ın selâmı senin de üzerine
                  olsun” diye üç defa tekrar ederek, yerine oturur. Sivrihisarlı Seyyid Nûred-
                  dîn hazretlerinin kızı olan Fâtıma Bacı bekar olup Anadolu erenlerinin ye-
                  meklerini pişirirmiş. Karaca Ahmed Sultan da Seyyid Nûreddîn’in müridi
                  imiş. Karaca Ahmed, Fâtıma Bacı’nın selam aldığını fark eder ve kimin se-
                  lamını aldığını sorar. Fâtıma Bacı’da “Anadolu’ya bir er geldi. Siz erenlere
                  selâm verdi. Onun selâmını aldık” cevabını verir. Anadolu erenleri gelen
                  bu er kişinin nereden ve nereli olduğunu sorarlar. Fâtıma Bacı da “Horâsân
                  diyârındandır ammâ Beytullâh tarafından geliyor” der.     182

                      “Seydî Nureddîn” adıyla da anılan Seyyid Nureddîn  (kuddise sırrehu)
                  Hazretleri, Anadolu Selçukluları zamanında Sivrihisar şehir merkezine ge-
                  lerek bir zâviye kurmuş ve irşâd faaliyetlerini yürütmüştür. Osmanlı tahrir
                  ve vakıf defterlerinde “Seydî Nûreddîn Zâviyesi Vakfı” kaydı bulunmakta-
                  dır. Selçuklu sultanları, Seyyid Nureddîn Zâviyesi’ne bağ ve arazi tahsis et-
                  mişlerdir. Sivrihisar’da bulunan türbesi yıkılmış ve mezarı Sivrihisar Kum-
                  luyol Kabristanı’na nakledilmiştir. 183
             548
   559   560   561   562   563   564   565   566   567   568   569