Page 139 - SİNCAN TARİH VE KÜLTÜR ATLASI
P. 139
Fâtıma Bacı Türbesi harimi (onarım öncesi), Bacı, Sincan, 2007
açık bir görüş ileri sürmemiştir. Buna rağmen Köprülü, iki ihtimal üzerin-
de durmuştur. Birincisi üyelerinin kadınlardan oluşan bir sûfi zümresi,
ikincisi uç beyliklerindeki Türkmen kabilelerin ordularının içinde cenga-
54
ver kadınların oluşturduğu bir teşkilat olabileceği fikridir.
Tarihçi Osman Turan da Köprülü’nün bu tespitine katılır. Zira XIV.
asırda Türkiye’ye gelen Fransız elçisi B. De La Broquere Türkmen kadın-
larının erkeklerden kaçmadığını çok güzel ve iffetli olduklarını anlatırken
Dulkadiroğulları’na bağlı 30.000 kadın süvari bulunduğunu, erkek gibi si-
lah taşıyıp savaştıklarını ifade eder ki, bu durum Dede Korkut destanının
tasvirlerine tamamıyla uygundur. Dolayısıyla Osman Turan’a göre Âşık-
paşazâde’nin Anadolu’da bulunan “Bâciyân-ı Rûm” taifesi ile kastettiği-
nin bu savaşçı Türkmen kadınlar olması kuvvetle muhtemeldir. 55
Köprülü’den sonra birçok araştırmacı adı geçen teşkilata kısa atıflarda
bulunsa da konuyu etraflı bir şekilde aydınlatamamışlardır. Günümüzde
bu konu üzerine yapılan bir diğer çalışma da Mikail Bayram tarafından ya-
pılmıştır. “Bâcıyân-ı Rûm (Selçuklular Zamanında Genç Kızlar Teşkilatı)”
ismindeki bu çalışma daha önce ortaya atılmamış birçok iddia ve tespit
bulunmaktadır. Mikail Bayram, Bâciyân-ı Rûm ve Ahîlik teşkilatı arasında
ilişki kurmuş bu teşkilatın bilinen ilk lideri Fatma Bacı’nın, Ahî Evran’ın
123