Page 136 - SİNCAN TARİH VE KÜLTÜR ATLASI
P. 136

4. ANADOLU BÂCILARINDAN FÂTIMA BÂCI





                      Fâtıma (Fâtıme) Bâcı, Anadolu Selçukluları döneminde Sincan coğ-
                  rafyasında yaşamış tarihi bir şahsiyettir. Kişiliği ve hayatı hakkında bilgi-
                  ler sınırlıdır. “Bâcı” unvanına göre, Aşık Paşazâde’nin ifade ettiği Osman-
                  lı Devleti’nin kuruluşunda emeği geçen Anadolu Bâcılarının (Bâcıyân-ı
                  Rûm) öncülerinden olması ihtimal dahilindedir. Türbesinin batı dış cep-
                  hesindeki kitabeye göre  26 Muharrem  710 (25  Haziran 1310)  tarihinde
                  kendi adını taşıyan Fâtıma Bâcı köyünde vefat etmiştir.

                      Hacı Bektâş-ı Velî’ye dair rivayetleri ihtiva eden “Hacı Bektaş-ı Veli Velâ-
                  yetnâmesi”nde Fâtıma Bâcı, Sivrihisarlı Seyyid Nureddîn hazretlerinin kızı-
                  dır. Velâyetnâme’deki menkıbeye göre Hünkâr Hâcı Bektâş-ı Velî, Anado-
                  lu’ya yaklaşınca manâ âleminden Anadolu erenlerine selâm verir. Selam
                  verdiği anda elli yedi bin Anadolu ereni hazır olup gözcüleri de Sultan Ka-
                  raca Ahmed’dir. Hünkâr Hacı Bektâş’ın erenlere selam verdiği Sivrihisar
                  diyârından Seyyid Nûreddîn’in kızı olan Fâtıma Bâcı’ya malum olur. He-
                  men ayağa kalkarak, Hünkâr’ın varlığından yana yönelir, elini göğsüne ko-
                  yar ve “Allah’ın selâmı senin de üzerine olsun” diye üç defa tekrar ederek,
                  yerine oturur. Sivrihisarlı Seyyid Nûreddîn hazretlerinin kızı olan Fâtıma
                  Bâcı bekar olup Anadolu erenlerinin yemeklerini pişirirmiş. Karaca Ah-
                  med Sultan da Seyyid Nûreddîn’in müridi imiş. Karaca Ahmed, Fâtıma
                  Bâcı’nın selam aldığını fark eder ve kimin selamını aldığını sorar. Fâtıma
                  Bâcı’da “Anadolu’ya bir er geldi. Siz erenlere selâm verdi. Onun selâmını al-
                  dık.” Cevabını verir. Anadolu erenleri gelen bu er kişinin nereden ve nereli
                  olduğunu sorarlar. Fâtıma Bâcı da “Horâsân diyârındandır ammâ Beytul-
                  lâh tarafından geliyor.” der. 49

                      Fâtıma Bâcı’nın türbesinde bulunan üç satırlık Arapça kitâbe metnin-
                  deki ibareye göre “seyyid” neseplidir.

                      Tuvuffiyet en-nesîbetu er-refî’atu el-celîletu
                      Fâtime Bâcı tâbellahu serâhâ
                      fi’s-sâdis ve’l-işrîni Muharrem seneti aşerete ve seb’a mietin
                      Tercümesi: Soyu temiz, yüce ve ulu olan Fâtıma Bacı -Allah toprağını iyi ve
                  pâk kılsın- Muharrem’in yirmi altısında, yedi yüz on senesinde vefat etmiştir.

                      Kitâbede özellikle zikredilen “neseb yönünden” ibaresi O’nun “seyyide”
                  olduğuna delildir. Velâyetnâme’ye göre de babası Seyyid Nureddîn’dir.     50
             120
   131   132   133   134   135   136   137   138   139   140   141