Page 519 - SİNCAN TARİH VE KÜLTÜR ATLASI
P. 519

oluşturmuştur. 2000 nüfuslu olan bu kasaba yakınlarında yine bu gruba ait ol-
                  ması muhtemel Sincan adlı bir de köy vardır.  154  Ayrıca Cibran aşiretine men-
                  sup Sincan veya Sincanlı adlı bir kabilenin olduğu da bilinmektedir. 155

                      Ernest Mamboury tarafından yazılan ve Ankara’nın tanıtım rehberi olan
                  “Ankara Guide Touristique” isimli eserinde “Sincan adı, tren yolunun biraz geri-
                  sinde bulunan köyde Ermeni ve Katoliklerin yaşadığı dönemde Aziz Iohannes
                  adına yaptırılmış olan bir çeşmeden gelir. Ankara Ovası buradan başlar.” 156  Os-
                  manlı tahrir defterleri kayıtlarında Sincan köyünde gayrimüslim nüfusun ya-
                  şadığına dair bir kayıt yoktur. Ernest Mamboury, İstanos (Zîr) kasabasıyla ka-
                  rıştırmış olmalıdır. Bilge Umar, “Türkiye’deki Târihsel Adlar” isimli kitabında
                  “Sincan adı Türkçe değildir. Fakat kökeni ve anlamını saptayamadım” deme-
                  sine rağmen “Sindana yani Sinda-(wa) na tanrıça Sinda Ülkesi anlamındadır.
                  Bu kelime Hellenleşme döneminde Sindane, Rumlaşma döneminde Sindani,
                  Türkleşme döneminde son “i” nin atılmasıyla Sindan/Zindan olmuş, Sincan’ın
                  kökeni de bu olabilir” 157   yorumuyla bir yakıştırma yapmıştır.

                      Dervîş Siyâhi Lârendevî tarafından 1615 yılında kaleme alınan  “Lügât-ı
                  Müşkilât-ı Eczâ” isimli sözlük, Anadolu Türk tıbbının terim sözlüğü olarak ta-
                  sarlanmış ve hazırlanmış ilk sözlüklerinden birisidir. Dervîş Siyâhi sözlük ça-
                  lışmasını, Mısır başta olmak üzere birçok ülke gezerek, tıp âlimlerine, konuyla
                  ilgili bilgi sahibi kişilere danışarak; tıp ve ecza alanında yazılmış birçok kitap-
                  tan da yararlanarak, anlamı bilinmeyen yabancı kökenli bitki ve ilaç isimleri-
                  nin Türkçe karşılıklarını ve faydalarını öğrenmek suretiyle yaklaşık on yılda
                  eserini tamamlamıştır. Eserde, Arapça, Farsça, Grekçe, Hintçe, Süryanice, Er-
                  menice, İbranice şifalı bitki ve bitki köklerinin, şifalı taşlar ve killerin, çeşitli
                  hayvan adlarının, birçok cevherin, çeşitli aşların, terkiplerin, macunların ve
                  birçok tıbbî terimin Türkçe karşılıkları verilmiş, kimi zaman da bitkilerin bu-
                  lundukları yerler, hangi hastalıklara iyi geldikleri ve nasıl kullanıldıkları hak-
                  kında açıklamalar yapılmıştır. 158

                      Lügât-ı Müşkilât-ı Eczâ’da Sincan, bir bitkinin adıdır. Bu bitki “Sincan ağa-
                  cı”, “Sincan çalısı” ve “Sincan dikeni” olarak bilinmekte, bazı bölgelerde de bu
                  bitkiye değişik isimler verilmiştir. “Sincan ağacı/çalısı/dikeni: Meyveleri idrar
                  artırıcı ve taş düşürücü olarak kullanılan bir bitki, Sincan çalısı, kara çalı, çalı
                  dikeni, çıçırgan, çeşmezen, İsa dikeni, kara diken; (Paliuru spina).” 159

                      Sincan dikenine “Musa ağacı” ve “Nabk ağacı” da denilmektedir. Sincan
                  otu, Küçük abdestbozan otu olarak da isimlendirilmiştir. 160

                      Çinliler tarafından defalarca istila edilen Doğu Türkistan’a Çin Halk Cum-
                  huriyeti “Xinjiang” adını vermiştir. “Yeni sınır bölgesi” anlamına gelen bu coğ-
                  rafi eyalete “Xinjiang Uyghur Autonomous Region” denilmektedir. Bu bölge
                  Türkçe’de “Sincan Uygur Özerk Bölgesi” olarak tanımlanmaktadır. “Xinjiang”
                  kelimesinin Türkçe “Sincan” kelimesiyle bir ilgisi yoktur. 161
                                                                                                   503
   514   515   516   517   518   519   520   521   522   523   524