Page 572 - SİNCAN TARİH VE KÜLTÜR ATLASI
P. 572

doğramacılık mesleği ile sürdüren M. Ziya Baba Erenler, nihayet Seyyid
                  Hasan Basrî Taptuk Baba Erenler’e ulaşarak Tarik-i Nâzenîn (Bektaşî)
                  yoluna intisâb etmiş ve ömrünün sonuna kadar da bu yolda hizmet ver-
                  mişlerdir.

                      Hasan Basrî Baba’nın 1949 yılında Hakka yürümesinden sonra, sırası
                  ile Derviş ve Baba olarak Ali Cemâlî Baba’da hizmete devam eden M.
                  Ziya Baba Erenler, bilâhare Ankara’ya gelerek burada pek çok canları uy-
                  andırmıştır. 1967 yılında İzmir’de Hüseyin Hâki Baba’dan Halife Baba olan
                  M. Ziya Baba Erenler, 08 Ocak 1973 tarihinde İstanbul’da Hakka yürümüş
                  ve Kozlu mezarlığına defnedilmiştir. Bilâhare 20 Mayıs 2001 tarihin-
                  de, naaşı buradan alınarak Ankara Sincan Kesiktaş’da olan Taptuk Baba
                  Türbesindeki özel yerine sırlanmıştır. M. Ziya Baba Erenler, nutuklarında
                  geleceğe yönelik pek çok hakikatları işaret etmişlerdir.   190


                      Gerçeklerle gerçek olayım dersen
                      Kendi noksanın gözet elin görme
                      Kahr ile lûtfu bir edeyim dersen
                      Kendi noksanın gözet elin görme


                      Mürşit pendini nakşeyle özüne
                      Kulak verme gayrilerin sözüne
                      Yâr u ağyâr bir görünsün gözüne
                      Kendi noksanın gözet elin görme


                      Erenler yolunu dâimâ izle
                      Riyâdan âri ol kalbin temizle
                      Gel sırrı fâş etme can içre gizle
                      Kendi noksanın gözet elin görme


                      Meydân-ı Erenlerde riyâ olmaz
                      Gördüklerin bir hayâl bâki kalmaz
                      Kimsenin ârı kimseden sorulmaz
                      Kendi noksanın gözet elin görme


                      Kâmil görür örter bilir söylemez
                      Bu mânâyı her bir âlim çözemez
                      Nefsini bilmeyen Rabb’in bilemez
                      Kendi noksanın gözet elin görme


                      ABDAL ZİYA bu devran gelir geçer
                      Her yaratık ecel şerbetin içer
                      Bir gün melek’ül mevt senide seçer
                      Kendi noksanın gözet elin görme
                      *

             556
   567   568   569   570   571   572   573   574   575   576   577