Page 274 - SİNCAN TARİH VE KÜLTÜR ATLASI
P. 274

Birinci Dünya Savaşı yıllarında Ankara’nın ünlü tellalı Tatar Ali davu-
                  lunu gümbür gümbür çalarak Ankara sokaklarında dolaşır, hükümetin ça-
                  ğırısını duyurur. 1891, 1892 ve 1893 doğumlular silah altına alınır. Enver
                  Paşa dönemi, Ankara’nın kara günlerinin başlangıcı olur. Süveyş Kanalı’n-
                  da, deniz görmemiş Anadolu çocukları sulara gömülür.

                      Dört yıllık savaş boyunca Tellal Tatar Ali şehirde davulunu gümbür-
                  detir, trenler Ankara yiğitlerini cephelere taşır. İlk gidenler Ankara tren
                  istasyonundan törenlerle uğurlanır. Savaş uzadıkça cepheler yeni taze
                  kanlar istemeye, asker sevkiyatı günlük işlerden sayılmaya başlanır. Gi-
                  denleri yakınlarından başka uğurlayan kalmaz. Cephelere gönderecek
                  askerlik çağında erkek kalmayınca, Enver Paşa yeni ölçüler koyar, silah
                  altına alınmak için erkeklerin 45 kilodan fazla gelmeleri yeterli sayılır.
                  45  kilodan ağır  gelen 14-15  yaşındaki  çocuklar  dahi cephelere  gönderi-
                  lir. Ankara tren istasyonundan uğurlananların çok azı geri döner. Trenler
                  Ankara’ya yaralı ve sakatları taşır. Ankaralılar dünya haritasını; Yemen,
                  Kızıldeniz, Irak, Çanakkale, Süveyş, Sina Çölü, Romanya, Galiçya, Kafkas-
                  ya neredeydi, dönebilenlerden öğrenir. Osmanlı orduları cephelerden geri
                  çekilirken, Aralık 1914’de Enver Paşa, doğuda Ruslarla yeni bir cephe açar.
                  Sarıkamış Harekatı’nda 150.000 kişilik ordunun 90.000’i (veya 60.000’i)
                  donma, dizanteri ve tifo gibi hastalıklarla mahvolur. Sarıkamış İstasyo-
                  nu’na giren Enver Paşa, bu felaket karşısında, Üçüncü Ordu’yu yüzüstü
                  bırakıp, İstanbul’a döner.
                      Osmanlı Devleti, kıtalardaki topraklarını kaybederken; Çarlık Rusya-
                  sı boğazları ele geçirip sıcak denizlere inmeyi, İngiltere Süveyş Kanalı ve
                  Hint yolunun güvenliği için Filistin’i ele geçirmeyi, Fransa ise Lübnan, Su-
                  riye ve Kilikya’nın kontrolünü düşlerken, Almanlar da doğuya yayılmayı,
                  İtalyanlar ise Antalya’ya sahip olmayı istiyorlardı.

                      İtilaf Devleri, bu emellerini gerçekleştirmek için anlaşır ve savaş plan-
                  larını hazırlar. Neticede İngiltere, 28 Ocak 1915’te Osmanlı’ya savaş kararı
                  alır ve bu karara Fransa da katılır. “Denizlere hakim olan dünyaya hakim
                  olur.”  düşüncesiyle  hareket  eden  İngilizler,  boğazları  ele  geçirmek  için
                  donanmanın yeterli olacağına, Fransa’nın da desteği ile Çanakkale Boğa-
                  zı’nı rahatlıkla geçeceklerine inanırlar. İtilaf Devletleri’nin deniz harekatı
                  19 Şubat 1915’te başlar. Düşman gemileri, boğazdaki Osmanlı tabyalarını
                  yoğun top ateşine tutar, mayın tarama gemileri devamlı yol açar. Bir ay
                  boyunca yapılan binlerce mermi atışından sonra zorlu bir savunma kar-
                  şısında başarısız kalır. Neticede 18 Mart günü son saldırılarını gerçekleş-
                  tirirler. Çanakkale Boğazı’nın savunmasına Miralay Cevdet Bey görevlen-
                  dirilir. Boğazdan geçmeye çalışan ve boğazları top ateşine tutan düşman
                  gemileri, Nusret Mayın Gemisi’nin gizemli mayınları, Seyid Onbaşı’nın
                  isabetli atışları, Türk tabyalarının hedefe kitlenen toplarıyla denizin su-
             258
   269   270   271   272   273   274   275   276   277   278   279