Page 147 - SİNCAN TARİH VE KÜLTÜR ATLASI
P. 147
Tarihî kaynaklarda zikredilen Karacadağ, günümüzde Ankara-Konya il
sınırını teşkil eder. Ankara Tahrir ve Vakıf Defterlerinde bu bölgede kadim-
den vakıf olan Dib Dede, Ece Halife, Oğul Bey, Şeyh Mahmûd ve Seydî Yûsuf
zaviyelerinin vakıf kayıtları bulunmaktadır. Karacadağ bölgesi on altıncı
yüzyılda çoğunluğu “Kara Keçilü” aşiretine tabi cemaatlerin sakin olduğu
bir coğrafya olup “Tavâif-i Yörükân-ı Kasaba tabi’i Kara Keçilü” şeklinde kay-
70
dedilmiştir. Vakıf kayıtlarına göre Karacadağ, Ankara Sancağı merkez ka-
zasına bağlı idari bir bölgedir. On altıncı yüzyıldan sonra Karacadağ bölgesi
yerleşmeleri, Ankara Sancağı “Haymanateyn” ve “Bâlâ” kazalarına bağlanır.
Günümüzde Karacadağ; Gölbaşı, Bâlâ, Haymana ve Kulu (Konya) ilçesine
bağlı çok sayıda yerleşmeyi içine almaktadır. Bir zamanlar Bâlâ kazasının
bir köyü olan “Karakeçilü” köyü, günümüzde Kırıkkale iline bağlı bir ilçedir.
Karakeçili Aşireti
Osmanlı hanedanının Kayı boyuna mensup Karakeçililer’den olduğu
genel kabul görmüş ve Sultan İkinci Abdülhamid Han zamanında ön pla-
na çıkarılmıştır. Osmanlı tahrir defterlerinde Karakeçili’ye tabi cemaatle-
rin Osmanlı Beyliği’nin kurulduğu bölge civarında (Eskişehir, Bolu, Kasta-
monu, Kütahya, Ankara) yoğun olarak yerleştiği görülür. Bölgede de Kayı
adını taşıyan çok sayıda yerleşme bulunmaktadır.
Sultan Abdülhamid Han Sâni, Yıldız Sarayı’ndaki muhafızların içinde
Osmanlı hanedanının mensup olduğu Karakeçili aşiretinden Türkmen-
ler’in oluşturduğu “Söğüt Alayı”nı kurmuştur. Söğüt Alayı iki yüz kişiden
oluşan bir süvari birliğidir. Abdülhamid Han, Söğüt Alayı’na alınacak mu-
hafızların, Ertuğrul Gazi ile Söğüt’e gelmiş ailelere mensup, çok iyi ata bi-
nen, güzel ahlaklı, beş vakit namazını kılan, kendi işi ile uğraşan, maz-
but, yakışıklı ve boylu poslu kimseler olmasını emretmiştir. Askerlerden
sakallı olanların sakalı kesilmez ve sakallarını bakımlı tutmalarına özen
gösterilmesi istenir. Abdülhamid Han’ın özel muhafızlığını yapacak kişi-
ler kendi istekleriyle gelir ve hizmetleri süresince memleketleri ile iliş-
kileri kesilir. Seçilen muhafızlar, emirlere son nefeslerine kadar mutlak
itaat edip, padişaha sadakatle hizmet edeceklerine dair Ertuğrul Gazi’nin
Türbesi’nde yemin ederek göreve başlar.
Abdülhamid Han’ın yıllarca başkâtipliğini yapan Tahsin Paşa, Söğüt
Alayı mensuplarını şöyle anlatır:
Yıldız Sarayı’ndaki insanların her çeşidini, ahlaki davranışların her
rengini, iyilik ve kötülüklerin her derecesini görmüş bir insan sıfatıyla
şunu söylemeyi kendime vicdan borcu bilirim ki, damarlarında Türk
neslinin temiz ve mübarek kanı dolaşan bu Karakeçili bölüğünden hiç-
bir fert, hiçbir şekil ve surette ne şahsen ne de birisine aracı olarak fe-
nalık etmemiş ve fenalığa alet olmamıştır. Bunlar Yıldız Sarayı’na bir
131