Page 168 - SİNCAN TARİH VE KÜLTÜR ATLASI
P. 168
İvazçiftliği, Süriler, Çavundurdere, Bayad, Beşağaç, İğdiş, İlyas, Boraözi,
Kuşözi, Burtan, Tutak ve Kal’a Altı mezraları (MAD.d.9, vr. 43a-73b).
Sincan Köyü
Fatih döneminde Sincan köyü, Kasaba nahiyesine bağlı ve yıllık vergi-
si sipahilere aittir.
Karye-i Sincan; timâr-ı Tursun [Dursun] veled-i Kasım. Hüdâvendigâr
zamanında Beg kulu İsmail yermiş.
İdris (çift), Ali (çift), Abdullah (çift), Yakub (çift), Mustafa (çiftlü benlâk),
Mahmud, cüllâh (dokumacı), (benlâk-ı yaya), Mustafa, çengi, (benlâk),
Sülemiş (benlâk), İshak (benlâk), Şahin (benlâk).
Dokuz çiftlik mu’attal (boş, kullanılmayan).
Hınta (buğday): on iki mud/müd, şa’îr (arpa): yirmi üç mud, resm-i ga-
nem (koyun ve keçi gibi küçükbaş hayvanlardan alınan vergi): 12, an
hâsıl-ı sirken (sirken otundan alınan vergi miktarı): heştâd [80 akçe],
cem’an: 1.165 [akçe]. Bir cebelü [eşdire] (MAD.d.9, vr. 49).
Sincan köyü, Sultan Murad Hüdâvendigâr zamanında Begkulu İsma-
il’in timârı iken daha sonra sipahi olan Kasım oğlu Dursun’a timâr olarak
verilmiştir. Sincan’da on hane reisi vergi mükellifi olup tarım (buğday ve
arpa), hayvancılık ve sirken otu hasadı yapmaktadırlar. Sirken otu hasa-
tından yılda 80 akçe vergi ödemektedirler. Sipahiye yılda ödedikleri top-
lam vergi miktarı 1.165 akçedir. Kasaba nahiyesine bağlı köylerden sade-
ce Sincan ahalisi sirken hasatından vergi ödemektedirler. Tahrir kaydına
göre timâr sahibi olan sipahi Dursun, köylülerden aldığı vergi karşılığı sa-
vaş zamanında bir cebelü göndermekle mükelleftir.
Timâr: Türkçe’de dirlik (dirilik) ile eş anlamlıdır. Osmanlı’da devle-
te ait toprakların askerî ve idari gayelerle tahsisine dayalı bir sistemdir.
Terim olarak, Osmanlı merkez vilayetlerinde bir süvari birliğini ve aske-
ri-idarî hiyerarşiyi desteklemek amacıyla yapılan ve tevarüs yoluyla geç-
meyen tahsisatı ifade eder. Timâr sistemi, devletin sadece askeri-idarî teş-
kilatlanmasının temel direği olmakla kalmamış, aynı zamanda mîrî arazi
sisteminin işleyişinde, köylü-çiftçilerin statüleri ve ödeyecekleri vergi-
nin belirlenmesinde ve tarımsal ekonominin yönetiminde esas belirle-
yici faktör olmuştur. Beylerbeyi yönetimindeki bir vilayet/eyalet, sancak
beyi yönetimindeki sancaklara ve her bir sancak subaşı yahut zâim kont-
rolündeki subaşılıklara veya zeametlere bölünmekteydi. Zâimlerden biri
seçilerek kendisine alay beyi unvanı verilir ve bu kişi sancak içindeki sipa-
hilerle ilgili bütün işlerden sorumlu tutulurdu. Bunların hepsi bey unvanı
taşıyan kumanda kademesinden görevlilerdi. Aslında sancak temel idari
veya askeri birimdi, fakat beylerbeyilik bölgesi sancakların eklenmesiyle
yahut çıkarılmasıyla değişebilmekteydi. Bir sipahinin başlangıçtaki san-
152