Page 119 - SİNCAN TARİH VE KÜLTÜR ATLASI
P. 119
Abbasi halifesi Mehdi, 776 yılında bir ordu hazırlayarak Anadolu iç-
lerine gönderir ve Bizans’ın önemli bir askeri üssü olan Ankara’ya kadar
gelmiştir. Halife Mehdi oğlu Harun (Harun Reşid) komutasında bir ordu-
yu 782 yılında İstanbul üzerine göndermiş, Üsküdar’a varan İslâm ordu-
su İmparatoriçe İrene’den büyük miktarda “cizye” almış ve barış yaparak
geri dönmüştür. Harun bu seferdeki başarısı dolayısıyla “Reşid” unvanını
almıştır. İmparatoriçe İrene için onur kırıcı olan bu anlaşma gereği Abba-
siler’e her yıl doksan bin dinar haraç ödemiştir. 786 yılında Harun Reşid,
Abbasi hilafetine geçer ve Müslümanlar için “Altın çağ” başlamış olur. Hi-
lafet ordusuna Türk asıllı komutanlar getirmişir. Abbasî orduları yeniden
Anadolu akınlarına başlamış ve Harun Reşid, 797 yılında Abdülmelik b.
Salih komutasında bir orduyu Ankara üzerine göndermiştir. Bizans, tek-
rar büyük haraç ödemek suretiyle Abbasiler’le barış imzalamıştır.
Abbasi halifesi Me’mun, Horasan’da bulunduğu sırada yakından ta-
nıma fırsatını bulduğu Müslüman Türkleri halife ordusuna dahil ederek
ve bunu bir devlet politikası haline getirmiştir. Kaynaklar, Me’mûn’un
son yıllarında halife ordusu içinde Türkler’in sayısının 8000-10.000 ci-
varında olduğunu ve kumanda heyetinin Türkler’den meydana geldiğini
belirtmektedir. Halife Me’mûn, hilafetinin son yıllarında Bizans’a karşı
830-833 arasında bizzat kendisinin de katıldığı üç sefer düzenlemiş, Orta
Anadolu’da Tyana (Tuana/Kemerhisar-Niğde) ve çevresi zaptedilerek şeh-
re müslüman nüfus iskân edilmiştir. Halife Me’mûn’un ölümünden sonra
kardeşi Mu‘tasım Türkler’in desteği sayesinde hilafet makamına geçmiş
ve ağabeyi gibi çeşitli Türk ülkelerinden birlikler getirmeye devam ederek
kısa zamanda ordunun büyük kısmını Türkler’den meydana getirmiştir.
836 yılında “Sâmerrâ” şehrini kurarak Türk birlikleriyle beraber hilafet
merkezini Sâmerrâ’ya nakletmiştir. Türk kumandanları yavaş yavaş idarî
kadrolara da hâkim olarak Abbâsî devlet yönetiminde büyük ölçüde söz
39
sahibi olmaya başlamıştır.
838 yılında halife Mu’tasım başkomutanlığında büyük bir ordu An-
kara üzerine yürümüştür. Afşin ayrı bir koldan, halife Mu’tasım ayrı bir
koldan ve Aşnas’da öncü birlik olarak Ankara’da buluşmak üzere hareket
etmişlerdir. Mu’tasım’ın gelişini öğrenen İmparator Theophilos, bir ordu
ile Eskişehir’e gelir ve burada karargâh kurar. Abbasi ordusunun bir kıs-
mına komutanlık eden Türk komutan Afşin ile İmparator Theophilos bu-
günkü Kazova’da karşılaşmış, İmparator mağlup olmuş ve Ankara Kalesi,
Afşin tarafından alınmıştır. Diğer İslâm orduları da gelerek Ankara’da bir-
leşmiş ve ordu yeniden tanzim edilmiştir. Ordu bir hafta kadar Ankara’da
kalmıştır. Halife Mu’tasım’ın bulunduğu İslam ordusu Bizans İmparator-
luk ailesinin doğum yeri olan Amorion (Ammûriye) üzerine yürüyerek
on iki günlük bir kuşatmadan sonra 12 Ağustos’ta şehri almıştır. Bu olay
Bizans’ta büyük korku yaratmıştır. İmparator Theophilos, Fransa ve Vene-
103