Page 122 - SİNCAN TARİH VE KÜLTÜR ATLASI
P. 122

tuklatarak Hindistan’da Kâlincâr Kalesi’ne hapsetmiştir. Arslan Yabgu, bu
                  kalede vefat etmiştir (1032). Selçuklu ailesinin başına Mûsâ (İnanç) Yab-
                  gu geçmiş, idareyi fiilen yeğenleri Tuğrul ve Çağrı Beyler yürütmeye baş-
                  lamıştır. Merv yakınlarında Dandanakan Kalesi önünde Gazne ordusu ile
                  yaptıkları muharebeden zaferle çıkmışlar (23 Mayıs 1040) ve bu galibiyet
                  sonrası  Tuğrul  Bey,  Büyük  Selçuklu  Devleti’nin  ilk  hükümdarı  olmuştur
                  (1040-1063). Sultan Tuğrul zamanında Anadolu içlerine akınlar yapılmış,
                  1048’de Erzurum Pasinler Ovası’nda Bizans ordusunu yenerek zengin bir
                  ganimetle geri dönmüşlerdir. Tuğrul Bey, Bizans topraklarına girerek Ma-
                  lazgirt Kalesi’ni kuşatmış, kışın yaklaşması üzerine kuşatmayı kaldırmış-
                  tır. Kuşatma esnasında Selçuklu akıncıları Bayburt üzerinden Trabzon’a
                  kadar ulaşmıştır. Abbasi halifesi Kāim-Biemrillâh bir törenle Tuğrul Bey’e
                  yedi  siyah  hil‘at  giydirerek  cihan  hükümdarlığını  tevcih  ederek,  “meli-
                  kü’l-meşrik ve’l-mağrib” (doğunun ve batının sultanı) unvanını vermiştir. 4
                  Eylül 1063’de Rey’de vefat eden Tuğrul Bey âdil, şefkatli, dürüst, cömert ve
                  dindar bir hükümdar olarak tarihe geçmiştir.

                      Kardeşi Çağrı Bey (Ebu Süleyman Davud Çağrı Bey bin Mikail), Bizans
                  hâkimiyetinde bulunan Doğu Anadolu içlerine akınlar düzenlemiş, Van
                  Gölü ve çevresinde Türk hâkimiyetini sağlamıştır. 1059 yılında vefat eden
                  Çağrı Bey’in mezarı daha sonra oğlu Sultan Alparslan tarafından Merv’de
                  inşa edilen türbesine nakledilmiştir. Çağrı Bey’in Alparslan, Kavurd, Yâkutî,
                  Süleyman, İlyas, Arslan Argun adlarında altı oğlu vardı.
                      Sultan Tuğrul’un çocuğu olmadığı için Çağrı Bey’in oğlu Süleyman’ı
                  veliaht tayin etmişse de Alparslan kardeşinin hükümdarlığını tanımayıp
                  Kazvin’de kendini sultan ilân ederek adına hutbe okutmuştur. Sultan Al-
                  parslan, babası Çağrı Bey’in hâkim olduğu topraklarla amcası Tuğrul Bey’in
                  hâkimiyetindeki yerleri birleştirerek Ceyhun’dan Dicle’ye kadar uzanan
                  büyük bir devletin hükümdarı olmuştur. Alparslan, Bizans’a tâbi Arpaçayı
                  kıyısındaki müstahkem Ani şehrini ve  1067 yılında da Bizans’a ait Kars Ka-
                  lesi’ni fethetmiştir. Alparslan devrinde Anadolu’ya akınlar daha çok Sâlâr-ı
                  Horasan unvanlı kumandanın idaresinde yapılmıştır.

                      Selçuklu beylerinden Afşin, Sunduk, Ahmedşah, Türkman, Demleçoğlu
                  Mehmed, Duduoğlu, Serhenkoğlu ve Arslantaş komutasında Anadolu içleri-
                  ne akınlar düzenlenerek, Bizans topraklarında Türk akınları devam etmiştir.
                  Özellikle Afşin komutasındaki Türkmen atlı birlikleri Bizans kalelerini tah-
                  rip ederek, Sakarya nehrine kadar olan bölgeleri ele geçirmişlerdir. Kayseri,
                  Ankara, Kırşehir, Aksaray, Karaman ve Konya yapılan akınlar sonucu geçici
                  olarak Bizans’tan alınmıştır (1068). Konya’nın alındığını öğrenen Bizans im-
                  paratoru, büyük bir ordu ile Konya’ya yönelmiş ve imparatorun Sivas üzerin-
                  den Kayseri’ye geldiğini haber alan Selçuklu kuvvetleri, bu ordu ile karşılaş-
                                                                                    42
                  mamak için Toros Dağları’nı aşarak Halep tarafına geçmişlerdir.
             106
   117   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127