Page 123 - SİNCAN TARİH VE KÜLTÜR ATLASI
P. 123

Malazgirt Meydan Muharebesi

                      Bizans İmparatoru Romanos Diogenes, Selçukluları tamamen yok et-
                  mek amacıyla Ayasofya Kilisesi’nde düzenlenen büyük bir tören sonra-
                  sı 13 Mart 1071’de sefere çıktı. 200.000 kişilik Bizans ordusunda Balkan-
                  lar’daki  Peçenek,  Uz, Kıpçak  ve  Hazar  Türkleri  ile  İslav,  Alman,  Bulgar,
                  Frank, Ermeni ve Gürcüler bulunmaktadır.

                      Sultan Alparslan’ın ordusu ise 50.000 kişiden ibarettir. Alparslan’ın
                  beraberinde Gevherâyin, Afşin, Savtegin, Sunduk ve Ay Tegin gibi Anado-
                  lu’yu ve Bizanslılar’ı iyi tanıyan tecrübeli akıncı beyleriyle Artuk, Tutak,
                  Dânişmend,  Saltuk,  Mengücük, Çavlı,  Çavuldur  ve  Porsuk  gibi  Selçuklu
                  Devleti’nin en değerli emîrleri bulunmaktadır.
                      Ahlat-Malazgirt arasındaki Rahve Ovası’nda karargâhını kuran Sultan
                  Alparslan bir kısım askerini tepelere yerleştirip ovayı kontrolü altına aldı
                  (24 Ağustos 1071). Abbâsî Halifesi Kâim-Biemrillâh da o sıralarda bütün
                  İslâm dünyasının yakından ilgilendiği Malazgirt Muharebesi’nin Sultan
                  Alparslan tarafından kazanılması hususunda bir dua metni hazırlatarak
                  cuma namazında bütün İslâm ülkelerindeki minberlerden okutulmasını
                  emretmiştir. Sultan Alparslan, Cuma namazını kıldıktan sonra “Ölürsem
                  kefenim olsun” dediği beyaz bir elbiseyle askerin karşısına çıktı ve şöyle
                  dedi (26 Ağustos 1071):
                      “Ben, müslümanların camilerde bizim için dua etmekte oldukları bu
                      saatlerde düşmanın üzerine atılmak istiyorum. Galip gelirsek arzu etti-
                      ğimiz sonuç gerçekleşmiş olur, yenilirsek şehid olarak cennete gideriz.
                      Bugün burada ne emreden bir sultan ne de emir alan bir asker var; ben
                      de içinizden biri olarak sizinle birlikte savaşacağım; benimle gelmek
                      isteyenler peşime düşsünler, istemeyenler serbestçe geri dönebilirler.”

                      Sultan Alparslan bu ünlü konuşmasının ardından ilk hücumu baş-
                  lattı. Şiddetle saldırıya geçen hassa askerleri birkaç saat içerisinde, Al-
                  parslan’ın bizzat yönettiği sahte ric‘at harekâtı ile başlarında Romanos
                  Diogenes’in bulunduğu Bizans merkez kuvvetlerini peşlerine düşürerek
                  pusudaki birliklerin önüne çekmeyi başardılar. Pusudaki Selçuklu atlıları
                  taarruza geçtikleri sırada Alparslan da çekilmekte olan kendi kuvvetle-
                  rini geri çevirerek hücuma kaldırdı. İmparator hatasını anladığında artık
                  çok geç kalmıştı. Romanos Diogenes sol kanattan yardım istediyse de pu-
                  sudan çıkmış bulunan Selçuklu atlıları buna engel oldular. Öte yandan
                  sağ kanat kuvvetlerinin çoğunluğunu teşkil eden Türk kökenli askerler
                  başlarında Tamış adlı beyleri olduğu halde Selçuklu tarafına geçtiler ve
                  bu olay ordunun dağılmasına sebep oldu. Bu durum karşısında impara-
                  tor askerlerini geriye çekip karargâhın arkasında toparlanmak istediyse
                                                                                                   107
   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128