Page 284 - SİNCAN TARİH VE KÜLTÜR ATLASI
P. 284

18. BÜYÜK ŞEHİR YANGINI (1916)





                      Ankara şehir merkezinde “Hisarönü” ve “Hisaraltı” olarak bilinen ma-
                  hallede, genellikle zengin Gayrimüslim aileler oturmaktadır. Avrupai tarz-
                  da yapılmış köşk ve konakları ile Ankara’nın en modern semtleridir. Bu
                  semtte oturanların ihtiyaçlarını karşılayacak türde dükkânlar da bulunur.
                  Doğusu “İçkale” surları, batısı “Balıkpazarı” caddesi, kuzeyi “Tabakhane”
                  (Bendderesi) mahallesi, güneyi ise Uzunçarşı ve Mahmutpaşa Bedesteni
                  ile çevrilidir. Ankaralı iş adamı Vehbi Koç, Hisarönü semtini şöyle anlatır:
                      “Ankara’nın bütün ticareti Ermeni, Rum ve Musevilerin elindeydi.
                      Müslüman Türkler ülkenin sahibi olmakla birlikte, çoğunlukla bu üç
                      zümrenin emrinde çalışan, basit hayat süren kimselerdi. En güzel bi-
                      nalar, en güzel mağazalar, en güzel yazlıklar gayrimüslimlerindi. Bun-
                      lar, Pazar günleri tertemiz giyinirler, gezerler, iyi yer içer ve eğlenirler-
                      di. İlkbahar ve sonbaharda pazar günleri Ankara’nın büyük caddeleri,
                      güzel elbiseler giyerek piyasa yapan Hristiyan ve Musevi aileleri ile
                      dolup taşardı. Şehre girdiğiniz zaman Hristiyan mahallesini aramak
                      gerekmezdi. Hisarönü denilen semtin güzel görünüşlü binalarının he-
                      men tümünde Hıristiyanlar otururdu.”      108

                      1916 yılının Eylül ayında sebebi tam bilinmeyen büyük bir yangın
                  çıkmış, Hisarönü’nde başlayan bu yangın üç gün üç gece devam etmiş-
                  tir. Hisarönü mahallesi, Uzunçarşı (Çıkırıkçılar Yokuşu), Yeğenbey Camii,
                  Bedesten, Saraçlar Çarşısı ve Atpazarı’nda bulunan bazı hanlar tamamen
                  yanmıştır.

                      13 Eylül 1916 Çarşamba günü gecesi çıkan yangın hakkında Ankara Po-
                  lis Müdürü’nün 19 Eylül 1916 tarihli raporuna göre 11 mahallede 735 hâne
                  tamamen, 298 hâne kısmen, 2 câmi, 6 mescid, 7 kilise, 6 mekteb, 3 has-
                  tane, muhâcirîn komisyonlarının ikâmet eylediği 2 binâ, erkek ve kadın
                  hapishaneleri, Polis Numune Karakolu, İttihâd Kulubü, Atpazarı’nda 130
                  dükkân, 4 hân, 2 ekmekçi fırını, Arâsta’da 50 dükkân, Bedesten’de 300
                  dükkan, Balıkpazarı’nda 435 dükkân ve 4 ekmekçi fırını, Reji Dâiresi Ahz-ı
                  Asker Şubesi binâsı, Evkâf Dâiresi Kâtib-i Adl Dâiresi olmak üzere toplam
                  969 bina tamamen harap olmuştur (BOA.DH.İUM.32-25-1).

                      Refik Halit Karay, 1916 yangınına tanıklık etmiş ve “Deli” isimli ese-
                  rinde bu yangını anlatmıştır. Hisarönü ve çevresinde çıkan bu yangının
                  izleri uzun yıllar devam etmiştir.  109


             268
   279   280   281   282   283   284   285   286   287   288   289