Page 253 - SİNCAN TARİH VE KÜLTÜR ATLASI
P. 253

- “Biz paşadan (Defterdarzâde Mehmed Paşa) hoşnuduz, suçu yoktur”
                      derler.
                      Bir kısmı da;
                      - “Emir padişahındır. Varvar (Varvar Ali Paşa) ile birlik olmuş celâlî-
                      lerdir, tabileri haramilerdir”.
                      Meğer paşanın (Defterdarzâde Mehmed Paşa) öldürülmesi için fer-
                      man ile hünkâr kapıcıbaşılarından Mustafa Ağa kırk kapıcıyla gelip
                      bütün kale kapılarını kapattırıp genel duyuru dellâllarına bağırttırır.
                      Allah’ın hikmeti, paşa o gece bir korkutucu ve tehlikeli rüya görür. Bir
                      saraç ile kıyafet değiştirip birer süratli ata binip Seydî Battal Gazi’nin
                      babası Hüseyin Gazi ziyaretine kale kapısı açılınca değişik kıyafetle
                      giderler. Genellikle alışkanlığı bu idi.
                      Bu kadar halk kapıcıbaşıyla paşanın sarayını basıp bulamadılar. Şeh-
                      rin içini ve dışını o kadar aradılar ki adından ve izinden bir şey bula-
                      madılar.
                      Bu haberi paşa duyunca artık Ankara şehrine girmeyip şehrin kuzey
                      (doğrusu batı) tarafında Erkeksu adlı mahalle varınca bir reaya ile
                      Kethüda Ali Ağa’ya bir kâğıt göndererek bayrak askerlerini istemiş.
                      Beri tarafta paşayı bulamayınca kale kapıları açılıp şehir içre dellâller
                      bağırıp;
                      - “Vay o paşalının hâline ki bu saatten gayrı bulunurlarsa malları yağ-
                      malanıp kendileri katl olunmasına padişah fermanı çıkmıştır” diye
                      bütün paşalıyı mübaşirler ile beldeden sürdüler.

                      Paşalının (Defterdaroğlu Mehmed Paşa’nın adamları) da tatlı canları-
                      na minnet ki minareli şehre girmeyeler.

                      Hakir de hane sahibimizle vedalaşıp Hacı Bayrâm-ı Veli ve Er Dede
                      Sultan’ı da veda ziyareti edip Ankara’dan kuzey tarafına yedi saatte
                      (vardık).
                      Evliya Çelebi, İstanbul dönüş yolculuğunda İstanos kasabasına gel-
                  meden önce Erkeksu köyüne uğramıştır.


                      Erkeksu Köyü

                      Ankara nahiyesinde iki yüz haneli, camili ve mükellef hanlı, bağsız ve
                      bahçesiz, kaya dibinde bakımlı ve şenlikli bir Müslüman köyüdür.

                      Evliya Çelebi, Erkeksu “Müslüman köyüdür” ifadesinin kullanmıştır.
                  1571 yılı Ankara Evkâf Defteri’nde ise Erkeksu köyünün çoğunluğu Hris-
                  tiyan olarak kaydedilmiştir. Erkeksu köyünden sonra İstanos kasabasına
                  gelirler.


                                                                                                   237
   248   249   250   251   252   253   254   255   256   257   258