Page 258 - SİNCAN TARİH VE KÜLTÜR ATLASI
P. 258

gibi varıp geldi ve Pehlivan Süleyman dışarı çıkıp baş usta huzurunda
                      selâm verdi. Bu ustalığa da akıl sahiplerinden hiç birinin aklı ermedi.
                      Sözün kısası üç gün üç gecede yetmiş ip cambazı ustalarının göster-
                      dikleri becerilerini yazsak cambaz övücüsü oluruz. Ancak bu kadarıy-
                      la yetinip üç yüz kadar çıraklarını başka çıkarıp usta ettiler. Bundan
                      gayrı her kalfa binlerce oyun sergilediler ve üç günde bütün halktan
                      altıyüz sof ve sayısız muhayyer kâr edip paşa efendimizden (Deftar-
                      zade Mehmed Paşa) bir kese kuruş bahşiş aldılar, vesselam.

                      İstanos kasabasında ip cambazlarının gösterisi bittikten sonra, Paşa
                  otak çadırına çekilir. Bu esnada İstanbul’dan Sadrazam Hezarpâre Ahmed
                  Paşa’nın kapıcıbaşısı ve adamları İstanos kasabasına gelerek, doğruca pa-
                  şanın çadırına varırlar. Bundan sonra ki gelişmeleri Evliya Çelebi şöyle
                  anlatır:
                      Bu kasabada (İstanos) bu gösterileri seyredip insan topluluklarından
                      bir iz kalmayıp sessiz ve rahat dururken paşa kapısında bir hay huy
                      koptu. Meğer Âsitâne (İstanbul) tarafından yirmi kapıcı ile Dergâh-ı
                      Âlî (Padişah Sarayı/Topkapı Sarayı) kapıcıbaşılarından bir kapıcıbaşı
                      gelmiş, hemen paşaya haber ettiler.
                      Bütün asker kat kat olup paşa huzuruna kapıcıbaşıyı çağırdılar. Geldi-
                      ğinde yüz bin temenna ile girip yer öptü. Bütün keçeli kapıcılar (paşa-
                      nın özel korumaları) kızgın köpek gibi dışarıda kalıp kapıcıbaşı yalnız
                      paşa yanında kaldı. Zira Çorum şehrinde paşaya hücum eden Berber
                      Bayram kapıcıbaşıdan ibret alındı. Daha sonra kapıcıbaşı, emirleri pa-
                      şanın kapıcılar kethüdası Ali Ağa’ya verdi.
                      Meğer Hezarpâre Ahmed Paşa (dönemin sadrazamı) tarafından emir
                      gelip; “Düstûr-ı mükerremim Mehmed Paşa’sın, emr-i şerifim vardıkta
                      bir an ve bir saat durmayıp Erzurum Karsı Eyaleti’ni sana ihsan etmi-
                      şim. Kötü işli Kızılbaş’ın o taraflarda ayaklanmaları ve taşkınlıkları
                      belli olduğundan o serhadlere gitmek çok gerekli olmuştur. Ağırlığın
                      bırakıp ılgar (çok çabuk, hızlı) ile vararak Kars eyaletine mutasarrıf
                      (Sancakbeyi) olup alâmet-i şerîfeme (buyruldu) itimat kılasın.” diye
                      bu uyulması şart emir ile Mustafa Ağa gelip padişah emri okunduktan
                      sonra paşa;

                      - “Emir padişahındır, nola!” deyip o an İmad Ağa’ya bir kese kuruş verip;
                      - “Tez tuğlar gitsin” diye emrederek İmad Ağa’yı yolladı. Meğer Anka-
                      ra’da paşanın katline emir getiren bu Mustafa Ağa imiş. Paşa emre asla
                      itaat etmeyip İstanoz’dan Murtatova (Murtazaabad, günümüzde Akın-
                      cı Ovası) taraflarına doğru gitmek üzere hazırlandı.

                      Yol hazırlığı yapılırken Varvar Ali Paşa’dan Deftarzade Mehmed Pa-
                  şa’ya dostluk mektupları gelir ve kendisine katılır ise sadrazamlığı teklif
             242
   253   254   255   256   257   258   259   260   261   262   263