Page 259 - SİNCAN TARİH VE KÜLTÜR ATLASI
P. 259

eder. Mektubu okuyan Mehmed Paşa, bu teklifi uygun görmez ve bir ceva-
                  bi mektup yazarak Evliya Çelebi’yi Varvar Ali Paşa’ya mektubu vermesi
                  için Tokat’a gönderir.

                      ...

                      Evliya Çelebi, Çankırı toprağında Mestî Bey Köyü menzilinden Ankara
                  toprağında yüz haneli ve zeamet olan Ali Zâim Köyü menziline gelir. Anka-
                  ra Sancağı tahrir ve evkâf defterlerinde Ali Zaim isminde bir yerleşme kay-
                  dına rastlamadık. Burada Deftarzade Mehmed Paşa ile görüşerek Sakarya
                  kıyılarına geçerler. Ankara’ya dönerken Ayaş kazâsına bağlı Şinikçi Ahmed
                  Ağa köyüne uğrarlar. Bu isimde bir köyün konumu tespit edilememiştir.
                      Alacaatlı Hasan Ağa ile hakiri Halil Efendi kaimesi (resmî kâğıt, pu-
                      sula) gereğiyle Mütevelli Hasan Ağa’dan tahsil olunmak için emirler
                      yazılıp üç yüz yiğit ile kıble tarafına Sakarya Nehri kenarından Ayaş
                      kasabası nahiyesinde, Şinikçi Ahmed Ağa Köyü menzili (ne geldik).


                      Şinikçi Ahmed Ağa Köyü
                      Bir bayır dibinde bağlı ve bahçeli köydür. Buradan İstanos kasabasını
                      geçip kıble tarafına, Erkeksu Köyü menzili(ne geldik). Daha önce An-
                      kara’dan çıkıldığında (bu köyün) özellikleri anlatılmıştır.

                      Evliya Çelebi, dönüş yolunda menzillerin sıralamasını karıştırmıştır.
                  Ayaş kazâsından Ankara’ya gelirken ilk menzil Erkeksu köyü olup İstanos
                  kasabası ikinci menzildir. Ayaş kasaba merkezinden yaya veya atlı olarak
                  Ankara şehir merkezine gelen “İpek Yolu”, nâm-ı diğer “Bağdat Caddesi”
                  güzergâhı şöyledir: Ayaş merkez-Başayaş köyü-Ayaş Beli-Kayı Beli-Eski
                  Kayı köyü-İstanos kasabası-Akköprü ve Ankara şehir merkezi. Evliya Çe-
                  lebi, Ayaş-Erkeksu-İstanos güzergâhını kullanarak, Alacaatlı Hasan Ağa
                  ve paşanın üç yüz yiğidi ile birlikte Ankara şehir merkezine gelmiştir.

                      Şehre girince öncelikle mahkemeye varıp emr-i şerifi mollaya göster-
                      dik. Okunup içindekiler anlaşıldıktan sonra Mütevelli Hasan Çelebi,
                      mahkemede Hasan Ağa’ya teslim etti. Hasan Ağa, Mütevelli Hasan
                      Çelebi hanesinde konuk olup hakir hizmetçilerimle daha önceden
                      minnetsiz kalabileceğim ve emanetlerimi bıraktığım evde, can dos-
                      tum olan Kederzâde efendimin hanesinde konuk olup bütün emânet
                      koyduğum esvap u eşkâllerimi ve ağırlıklarımı eksiksiz verdi. Bir boğ-
                      ça ak kenarlı don-gömlek, on top sof ve bir kıt’a Kitâb-ı Miftâh [Mefâti-
                      hu’l-Ulûm] verdi ki hakire sanki bir Dârâ hazinesi verdi. Ertesi günü
                      Hasan Ağa kaime gereğince Hasan Çelebi’den bütün malları alıp fakir
                      Hasan Çelebi’yi bağlayarak paşaya götürmeye yöneldiğimizde hane
                      sahibimiz Kederzâde efendimiz ağır yüklerim hafif olsun için iki baş
                      seyishane (ağırlık beygiri) bağışladı.
                                                                                                   243
   254   255   256   257   258   259   260   261   262   263   264