Page 264 - SİNCAN TARİH VE KÜLTÜR ATLASI
P. 264

dip Canbulatoğlu’nun fitnesini bastırmak olduğundan, Kalenderoğlu’nun
                  istisaline o kadar mukayyet olmamıştır. Bundan haberdar olan Kalende-
                  roğlu, Ankara’dan Anadolu memleketine göçüp Bursa havalisine geçti ve
                  o civarda Aydın ve Saruhan taraflarında şekavet devam etti. Öte yandan
                  Kuyucu Murad Paşa, Kalenderoğlu üzerine yürümek için hazırlık yapar-
                  ken Halep’ten İstanbul’a gönderdiği hazinenin onun tarafından yolda yağ-
                  malanacağını öğrenir. Hemen harekete geçerek Maraş civarında Göksün
                  Boğazı’nı tutar. Kalenderoğlu burada 1608’de yenilgiye uğrar. Adamlarının
                  çoğunu kaybeder. Doğu Anadolu’ya doğru kaçar. Bayburt civarında tekrar
                  mağlup olduktan sonra İran’a kaçar. Kendisinden bir daha haber alınmaz.
                  Bazı kaynaklarda onun Anadolu’ya hâkim olma mücadelesi yaptığı ancak
                  Osmanlı saltanatını hedeflemediği belirtilir.   100

                      Celâli Yangını

                      Ankara şehri, Karakaş Ahmed’in Celâli bölükleri tarafından kuşatılır
                  ve şehrin  kale dışında kalan Karaoğlan (Ulus civarı)-Samanpazarı-Ka-
                  racabey Hamamı çizgisi yanlarına düşen bütün çarşı ve mahalleleri in-
                  safsızca yakılır. Özellikle Hanlar bölgesi tarip edilir. Karakaş İsyanı’ndan
                  sonra 1605 yılında Ankara civarında Sarı Handan, Şah Bey, Hersekoğlu
                  Ahmed, Abdi, Mehmed, Budak, Yardım, Sarı Memi, Hasan Kethüda, Cıl-
                  danoğlu gibi Celâli eşkiyasının adı geçer. Bu eşkıyalardan ayrılan çete
                  reisleri Ankara, Eskişehir ve Afyon civarında bulunan köy ve kasabalara
                  saldırır. Ahalinin “yem ve yemeklerini yiyüp kuruşlar salup oğlan ve kız-
                  larını alup kızların saçlarını tıraş ettirüp oğlan gibi hizmet” gördürmekte
                  oldukları kadı sicillerine geçer. 101

                      Şaki Arab Mehmed

                      Arab Mehmed adında bir şaki üç yüz ve dört yüz atlı ve sekban eşkıya-
                  sı levendi ile Ankara Sancağı’na gelerek “Anadolu Beğlerbeğisi mütesellimi
                  tarafından Ankara’ya mehâyif teftîşi içün ta‘yîn olundum” diyerek, ahaliye
                  zulüm etmeye başlar. Bacı, Murtaza-âbâd (Kahramankazan, Sincan, Polatlı,
                  Haymana ve Ayaş köyleri) ve Ankara kazâları köylerine adamlarını gönde-
                  rerek, ahaliden zorla para tahsil ettirir. Bununla kalmayan şakiler, ahalinin
                  ailesine cebir kullanır. Murtaz-âbâd kazâsında sâkin yeniçeri Süleymân’ın
                  on dört yaşında bir oğlunu dağa kaçırırlar. Ordû-yi Hümâyûn tarafından se-
                  fer tembihi içün Ankara’ya gelmekte olan Ocak çavuşlarından Ahmed Ça-
                  vuş’u ve adamlarını basıp, at ve eşyalarını alırlar.  Bu durumu Ankara Müte-
                  sellimi Hasan, bir mektup yazarak İstanbul’a bildirir. Ankara Sancakbeyi ve
                  Ankara kazâları kadılarına 16 Ağustos 1631 tarihli bir ferman gönderilerek
                  Arab Mehmed ve adamlarının yakalanarak, cezalandırılması, ahaliden zor-
                  la alınan paralarında iade edilmesi emredilir.  102




             248
   259   260   261   262   263   264   265   266   267   268   269